Kol hareketleri yapıyor musunuz? Theraband mucizesi ile egzersizler,

www.youtube.com

Bölgesel zayıflama diye bir şey yok maalesef. Genetik kaderimizdir. Kilo vermekten başka çare yok.

aletli pilates
pt ile çalışmak
yüzmek vs
tek başınıza yapabileceğiniz bişey olduğunu sanmıyorum

*imza:tombik kollar

bu programı yap

chloeting.com

Spor hocam derdi ki bir armutu kucultunce daha kucuk bir armut elde edersin, daha kucuk bir muz degil. Yani bazi seyler genetik.

Tahminimce kollariniz biraz yagli ve sarkik bu sizi rahatsiz ediyor.

Bu durumlarda yanlis egzersizden yanlis beklentilere girmemek lazim.

Sizin yag yakici ve kas kutlwnizi artirici antrenmanlara da ihtiyaciniz var. Yoga bu anlamda yeterli olmaz.

Ama su da var, bolgesel calisma diye bir sey de yanlis. Yani sporu hayat tarizinizin bi parcasi yapmaniz sart

Yüzme çok iyi olacaktır. Hem tüm vücuttan yağ yaktıran iyi bir cardio ve sıkılaştırıcı, hem de kollarını aktif olarak kullanıyorsun.

konuşma kismindan korkuyorsan ielts i seç.

yazma kısmindan korkuyorsan toefl i seç

bu arada toelf amerikada, ielts daha cok avrupa ve kanada da gecerli

Toefl toefl toefl! Toefl her yerde geçiyor, ielts'in geçmediği yerler var (özellikle türkiye).

Ielts academic vs toefl'da:

Reading: toefl test, biraz daha kolay
Listening: toefl test ama once konusmayi dinleyip sonra cevap veriyorsun. Ielts test degil ama dinlerken sorular da karsinda. Kelime yazmani filan bekliyorlar.
Speaking: toefl bilgisayara karsi 6 soru, baya zorlayici (ne diyecegini dusunmek zorlayici) ielts daha rahat speakingde daha kolay sorular soruyorlar.

Writing; ikisi de benzer.

Sınavlarına gitmedim ama dershanesine gittim. Bana ielts alıştırmaları daha zor geliyordu.

IELTS'in reading'leri anlamsizca zor, bu nedenle iki kez TOEFL'a girdim.

Fakyoras+1

Sadece bir farkla. ielts de Writing e çok kıt puan veriyorlar.

1- gündüz durdurma yok.
2- evet sıkıntı olur, yasak saati başladığı anda durdurmalar başlıyor.

Yasak saatleri başlamadan gündüz saatlerinde evlerine varırlarsa kimse durdurmaz. Tabi radara falan girmezlerse, çifte ceza olur.

Yasak saati diye bir şey yok ki hep yasak zaten. İzin almaları lazım

Dün İstanbul'dan Eskişehir'e, bugün de tersi yönde özel araçla gidip geldik. Sabah erken yola çıkıp öğlen vardık. Dün de bugün de durdurulduk, kimliklerimiz kontrol edildi. Yani gündüz kontrol var.

Başarılı ve Sağlıklı Olmak İçin: Stres ve Başaçıkma Yolları
Psikolog Dr. Acar Baltaş
Psikolog Dr. Zuhal Baltaş

Bendeki 1987 basımlı çok eski bir kitap, yıllardır kitaplığımda durur.
Bu da 2013 basımı olması lâzım: www.gittigidiyor.com

ekleme: daha ucuza bulabileceğiniz siteler var tabi, ben örnek olarak ilk karşıma çıkanı yolladım. siz de araştırınız.

Acar/Zuhal baltaş +1
Fevkalade bir kitap. Özellikle son bölümü.

Bence beklemek gerekiyor. Asıl tekrar pozitif çıkarsan ve bir on gün daha gelirse ne olacak? Ki bence olması yüksek olan ihtimal de bu.

negatif testte bile 6 günlük karantina var.

10 gün bulaştırma ihtimali var karantina sonlanmaz.

Yukarıdaki iki bilgi de yanlış. 10 gün sonunda tekrar pozitif çıksan bile karantinaya alınmıyorsun yeniden. Sağlık bakanlığı virüsün bulaşıcılığını yitirdiğini kabul ediyor 10 gün sonunda. Ölü virüs pozitif çıkartıyormuş PCR da. Negatif testte 6 gün karantina külliyen yanlış. Daha önce test verip negatif çıktım, 6 gün falan uygulanmadı.

Negatif çıkarsan karantina yok

nasıl negatif çıkarsa karantina yok ben anlamadım. kardeşim temaslı idi 4. gün test yaptırdı ve negatif çıkmasına rağmen karantinası 10 gün devam etti. Uygulama her yerde farklı mı acaba?

Her şekilde karantina 10 gün. Negatif çıkarsan sonlanmiyor. Pozitif çıkarsan da bakanlık artık bulasiligi yok diye sayıyor ve karantinayi uzatmiyor. Geçtiğimiz Eylül ayına kadar test sonucu negatife dönene kadar karantina devam ediyordu. Geçmiş olsun..

karantinadayken nasıl gideceksiniz test yaptırmaya onu anlamadım.
bu karantina zaten dışarı çıkıp insanlara bulaştırmayın diye var.

temaslı negatif sonuçta bile 6 gün karantina uygulanıyor. başıma geldi ondan biliyorum. hes uygulamasında da gözüküyor karantina.

Toparlayım: eğer temaslı olarak izolasyona alindiysaniz PCR negatif çıksa dahi 10 gün karantinada kalırsınız.

Eğer hasta olarak karantinaya alindiysaniz 10 gün bittikten sonra izolasyonunuz her şekilde bitiriliyor. 10.gün sonunda pozitif çıksaniz dahi bitiriliyor.

Yaklaşık on senedir Kindle kullanıcısıyım, Kobo'yu hiç kullanmadım. Bence değer.

Her yer epub cenneti. Telegramda facebookta bir sürü grup epub paylaşıyor. Ben olsam değiştirmezdim.

@sta +1 sürekli olarak epub kitapları mobiye çevirmek zorunda kalıyoruz, bulduğum tüm kitaplar ve arşivler epub olarak düzenlenmiş.

6 yıldır kobo kullanan birisi olarak geçen yıl cihaz değiştirme arefesindeyken tam da bunu düşünmüştüm, sonra arkadaşımdaki Kindle'ı inceledim ve ısınamayarak kobo Libra H2O aldım yeni cihaz olarak, yola kobo ile devam ettim. İyi ki öyle yapmışım diyorum.
Bence değmez yani kobo'ya alışkınsanız.

Ayrıca epub arşivi için telegram +1
Harika gruplar var telegramda, hiç arşiv sıkıntısı yaşamadım.

Ben de kindle sahibi olarak gecenlerde koboya mi gecsem diye dusundum :) performans olarak bilgim yok ama arsiv acisindan kobo kesinlikle daha avantajli. Ayrica dilediginizde d&r idefix vs kotap alabiliyorsunuz, kindle’da ugrasmak lazim.

Telegramdaki epeub arşiv gruplarıyla ilgili bilgisi olan var mı, girelim:?

Ben çok araştırdım. Kobo kesinlikle çok saha avantajlıydı o yüzden kobo aldım. Bulamadığım ePub ise yok açıkçası.

hayata dönebilme ihtimali elbette var. o nasıl söz. güzel şeyler düşünmeyi ve umut etmeyi en bırakmaman gereken zaman bu.

arkadaşımın +70 yaşında koah hastası babası hastanede 2 haftaya yakın süre kalıdı. entübe olmadı ama ciğerleri çok kötüydü, sesi çıkmıyordu. arkadaşım üzülmekten de öte, öleceğini kabullenmeye başlamıştı. iyileşti ama sonra babası.

çok çok geçmiş olsun.

85 yaşında dedem de bir süre yatıp iyileşti. Ümitsizliğe kapılmayın. Allah şifa versin.

Bu sekilde ileri yaslarda olup hastaneden iyileserek donen arkadaslarimin anne-baba-buyukanne-buyukbabalari cok var...

Sizin babaniz neden iyilesmesin? Hem bakin entube dahi edilmemis.

Moralinizin bozuk olmasi cok normal anliyorum ama umutlu ve guclu durmaya calisin. İyi dusunun. Her sey guzel olacak :)

Babam iyilesti haberini bekliyor olacagim, iyilesince yeni duyuru acmayi unutma! :))

@gabe h coud, yanitiniz icin tesekkur ederim. babami ozel hastanelere yatirmak istedim ama hicbirinde yer yoktu.istanbul şişli etfalde bu tip bir uygulama olur mu acaba ? bilginiz var midir ? sizi sevgiyle kucakliyorum. iyi ki varsiniz.
@e bana nick birakmamissiniz zalimler
@istanbul kanatlarimin altinda
@kaptan maydanoz
@invictae
@playing star again
yanitlariniz icin cok tesekkur eder, sizleri sevgiyle kucaklarim.
iyi ki varsiniz, sagolun var olun.

Neden iyileşmesin? Ben de güzel bir örnek vereyim: Akciğer kanseri tedavisi olan ve tek akciğeri olan yaşlı komşumuz dahi atlattı covidi. İnşallah güzel haberlerinizi bekliyor olacağız.

birkac saat once aradim. durumu kritik. cpap diye bir alete baglamislar. umidimi kaybetmiyorum.

entube edilmis.

entübeden dönen ve iyileşen hastalar çok. moralinizi bozmayın. geçmiş olsun.

Ben de bir süredir bakıyordum. Türkiye'de satılanlar bir süre sonra bozuluyor diye şikayet vardı. Şuna bakabilirsin:
a.aliexpress.com

Aliexpress bekleyecek kadar zamanım yok be prole. Türkiye'den tavsiye edebileceğin var mı?

bimde ve a101 de iki ayrı model görmüştüm, a101 dekini daha önce kullanmıştım, memnun kalmıştım. montajını kendim yapmıştım.

Mevcut programın ve Fitness seviyeni bilmeden bir şey demek zor. Vücudun belli bir volume yüküne alışkın değilse çok kalitesiz antrenmanlar ya da sakatlığa da sebep olabilir bu tür yüklemeler.

Vücudum idmanli ve ağır yüke alışık hocam. Şu an gvt benzeri bir şey yapıyorum. Sence hangisini yapayim şimdi

O zaman ilki olabilir.

Merhaba,

29 yaşındayım, Türkiye’de alışveriş yapmak için en iyi zaman şimdiki zaman, yoksa alamayabilirsin. Bir buçuk sene önce 27bine aldığım aracı 9 ay sonra 55bine sattım, dün 75bine gördüm seneye 100bin olur.

Chevrolet Aveo 1.3 D T300 bence en fiyat performans araç şu an. Az yakıyor, full teknoloji bir araç, parçası bol ve ucuz.

Değil faiz artırımi fiyatları bayağı etkileyecek. Fiyatlar hala bol köpüklü . 27 binlik araç bugün en fazla 50 bin olmalı.

Sadece takip et yavaş tempoda ve arabalarla ilgili sözlükteki yorumları oku. Sonra birine karar verip takip edersin. Etrafında araba almış olan 50-60 yaşında insanların tavsiyelerini dinle. Acele etme.

70-100 bin aralığında manuel vites Polo ya da Fiesta öneririm. Otomatik vites zaten o fiyatlara çok zor. Vardır da düzgün değildir.

Chevrolet Avrupa pazarından çekileli çok oldu. Değeri her geçen yıl azalacak. VW, Ford gibi araçların değeri en azından korunuyor yıl geçse de. Bu nedenle Chevy önermem.

chevrolet konusunda +1 himmet dayı.

bize kendinden de bahsetmen lazım. araç aile aracı mı olacak yoksa tek başına mı kullanacaksın? daha önce hangi arabaları kullandın? ilk araban olacağı için hatchback bir araçla başlamanı öneririm.

eğer etrafında arabadan anlayan birileri yoksa ikinci el almanı da önermem. tabi bunlar hep bütçe meselesi.

İkinci el araçlar yaz önü ve yaz döneminde pahalılaşır. Bayramlardan hemen önce ise talep arttığı için iyice yükselir. Kışın araba alınmadıysa bir an önce alınmalı.

ekşiyi referans alma, orada herhangi bir şey için fiyatı artarken herkes al daha pahalanacak der düşerken sakın alma dibi görecek yazarlar.

yaklaşık 5-6 aydır gerileyen bir ikinci el piyasası var, yaz geliyor chip krizi v.s. öbür yanda, ihtiyaç varsa alınır.

2021 Eylül. O zamana kadar aracı alacağınız parayı TL olarak tutarsanız kötü. Ama 2021 Eylül ayına kadar minimum riskli bir yatırım yaparsanız şu andan daha uygun olacaktır. Geçmiş yıllarda olan bitene göre.

komunist rejimden gelme ülke. görece geri kalmış bir ülkeydi. zaten şu anda bizden daha iyi duruma geldiklerinden, en azından para değeri açısından, onların üzerinden aslında kendimizi vuruyoruz.

Cem Yılmaz’ın “Ali Baba ve Yedi Cüceler” filmi hep eleştirilir ama Bulgaristan’ı ve soğuk savaş sonrası AB ve demokrasileşme süreci arasında kalan Doğu Avrupa ülkelerini çok iyi anlatır, bana kalırsa siyasi mizah filmidir. Filmi izlerseniz anlarsınız Bulgaristan’ın neden kötü olduğunu.

gittim, gördüm, yedim. gömülecek kadar kötü değil ama türkiyeden iyi olduğunu da söylemeyiz. ha iyi olduğu yönler de var elbette. ama moda, teknoloji, inşaat vs anlamında bir 10-20 yıl belki bizden geriler.
ülkede genç yok, hepsi almanyaya hollandaya kaçmış. kalanlar 50 yaş üstü. dolayısıyla o eski kafayı yaşamaya devam diyorlar. bürokrasi çok ağır ve hantal. çoğu yerde kural, müdürün ya da o an karşına çıkacak memurun kafasına göre işliyor.
üretim yok, sadece tarım o da, buğday, mısır, gül, lavanta. bizde de yok tabi de, katma değer yaratan hiç bir sanayi üretimleri yok.
yollar çok bozuk, hakkaten gittiğinizde, bizim yollara kurban oluyorsunuz. yol olmadığı gibi, inşaat da yok. hala komünizm döneminde yapılmış olan o eski rus filmlerindeki binalarda oturuluyor. inşaat ustası yok ve hatta tamirci de yok.
ha ama şu var, trafikte kurallara uyuluyor, kavşakta kimin geçiş üstünlüğü var, yayalara ne zaman yol verilir herkes biliyor ve uyuyor. sokaklarda bir tane dahi çöp yok, tüküren aksıran hayvan gibi bağıran yok, egzozu patlak araba ya da tekerlekli disko gibi dolaşan apaçi yok. istersen çıplak gez, dönen bakan, laf atan, sarkıntılık yapan yok. beyin s.ken çocuk bağırtısı yok.
ayrıca yasaklar ülkesi ne yazık ki. biz ordayken sofyada gösteriler vardı tam da bu konuda. hık diyeni alıyorlar içeri. zaten onların reis bizim reise hayranmış demokrasi konusunda. halk şikayetçi ama yapacak bir şey yok diyorlar. gençlerin kaçmasının bir sebebi de zaten bu kafa ve işsizlik.
ayrıca paraları bizimki kadar değersiz derseniz onlara ayıp etmiş olursunu. 4 sene önce gittiğimizde 1 leva 2 tl idi. şimdi 1 leva 4.5 tl.
zaten leva, euroya sabitlenmiş durumda. 2 euro eşittir 1 leva. dolayısıyla bizim tl euro karşısında değer kaybettikçe, leva karşısında da değer kaybediyor.

Büyük ihtimal kıskançlık. Adamlar AB üyesi.
-Sen ben turistik vize alacaz diye uğraşıyoruz. Bulgar gençleri çalışacak ülke seçiyorlar.
-Sen ben araba alacaz diye kasıyoruz. Adamlar telefon alir gibi 2. El alman arabası alıyor.
- Eğitim sistemi bizdeki kadar bozuk değil.
- Türkiye kadar kadına şiddet sorun değil.
- Evet Türkiye de fabrika var . Usta var . Yollar güzel. Genc nüfus var. Ama şuan AB kimliği verseler Türkiye'de kaç kişi kalır ?

son on yılda bizim ekonomi dibe doğru çöküşe geçmeseydi bulgaristan'ı kimse eleştirmeye bile zahmet etmezdi. sırf ab üyesi diye neyi bizden çok iyi?

ayrıca ülkeleri "gençleri istediği zaman almanya'da fransa'da çalışabilir" diye iyi kötü şeklinde sınıflandırmak çok üzücü. koskoca türkiye cumhuriyeti'nin vatandaşları ab'ye girmeyi bu ülkelere kapağı atma fırsatı olarak görmesi benim için hayalkırıklığı. istanbul'da ankara'da yönetim nasıl el değiştirdi ve her şey yavaş yavaş avrupa standartlarna getiriliyorsa ülkenin yönetimi de el değiştirdiğinde kısa sürede benzer bir süreçten geçip hak ettiği yere ulaşacaktır diye umuyorum.

Bulgaristan bizden çok daha iyi durumda falan değil, iyi durumda bile değil.Kim uyduruyor bunları. Bulgaristan, Romanya falan gibi AB üyesi bazı ülkeler var, hala bizden her yönden çok geride. Gittim gördüm.

"ab'ye girmeyi bu ülkelere kapağı atma fırsatı olarak görmesi benim için hayalkırıklığı"

Normalde kimseye cevap vermek istemem . Ama Rüyalar gerçek olmuyor.
Öğretmen, Mühendis , Teknisyen vs Türkiye'de ne kadar kazanabiliyor ? 1000 euro alabiliyor mu ? Yeni mezunu sormuyorum deneyimliler. C-level olup .maaşı 2000 euro olmayan kaç kişi var.

Türkiye'de ortalama üstü maaş dediğiniz şey . AB'nin işsizlik maaşıdan az kardeşim.

çiğneme aktivitesinin bozduğunu söylüyorlar. eğer içecek bir şey ise o dediğin o zaman bozmaz.

Bildiğin toz BCAA, suya karıştırıp içilecek.

Açlık halinde yapılan antrenmanlarda vücutta oluşan reaksiyonlar nedeniyle daha fazla aminoasit glikoza dönüşüp kan şekerini yükseltip insülin salınımına neden olduğu için, 10 gramlık bcaa alımları görmezden gelinir IF gibi süreçlerde, bozmaz denmesinin nedeni o.

mTOR tetiklenmesin kaygın yoksa çok problem değil. Ama BCAA çok gerekli bir destek de değil.

Biraz açar mısın Arnold?

IF’in otofajiye sebep olması mTOR’un inhibe edilmesiyle oluyor. Yani IF’ten anti aging vs. tarzı sağlık yönünden beklentilerin varsa BCAA kullanımı işin o kısmını sekteye uğratabilir.

Anladım teşekkürler.

Belindeki sorunun ne olduğunu bilmeden cevap vermek zor. Deadlift posterior chain üzerindeki her kası çalıştırıyor. Bunlar için spesifik egzersizler yapabilirsin. Hyperextension, hip thrust, glute kickback gibi bir dolu alternatif var.

Belimde ileri seviye olmayan fıtık var Arnold. Ama sadece bu hareketi yaptığımda ağrıyor.

Senin yerinde olsam ağırlıksız hyperextension ve statik duruşlarla beldeki erektör kasları güçlendirip, daha sonra çok hafif ağırlıklarla deadlifte başlardım. Ama konunun medikal bir tarafı da olduğundan uzaktan tavsiye vermek doğru olmaz. Ondan söylediğim deadlift öncesi hazırlığa rağmen hala hafif ağrı varsa deadlifte girişme. Düzenli olarak kalça kaslarını esnet bir de.

Bele daha az yük bindiren ağırlık merkezini tüm vücuda ortak dağıtan Trap-Hex Bar Deadlift'i deneyebilirsin ama yok o da olmaz dersen hyperextension tek çözüm gibi.

Dumbbell dead lift daha kolay. Onun disinda iyi salonlarda sirt ve omuz icin 4-5 ayri noktayi ayni anda calistiran tam ismini bilmedigim bir alet var. Bacak icinde 2. Bir alet var capraz yatarak press yapilan. Ha deadlift in yerine gecer mi bence gecer, bunun otesi bu yemekte sarmisak degil sarmisak tozu kullanilmis kesinlikle kabul edilemez demek gibi birsey.

Olmazsa öyle yapayım. Teşekkürler üstadlar.

hamile kadın yalnız bırakılmaz. enişte haklı. her gün görüşmeye çalışın eve falan davet edin hem yürümüş olur.

Her gün gitmeni gerektirecek bir durum göremedim. Yatalak hasta değil sonuçta. Sen ya da annen telefon edersiniz her gün en fazla. Acil durumda da o arar.

tolkien haklı. ekleyecek pek bir şey bulamadım yani. bi de bunun altında kesin başka bir şey var yani arayıp ağız yoklar gibi her gün gidin de karım ben yokken bi naneler yemesin der gibi olmuş.

Tolkien+1

Sakin ol lehiz. Benim teyzelerim var. Misal köye gittigimde bunlar orada yaşıyorlar ama bir kere bile ziyaret etmem. Değil enişte feristahi gelse etmem.
Bu tamamen sana kalmış. Eniştem haklı olabilir kendince, sana takılıyor da olabilir. Ancak bir şeyi yyapip yapmayacagin tamamen sana kalmış. Hak edene -iyi veya kötü manada- hak ettiği gibi muamele edebildiğin ölçüde büyüyüp gelişisirsin. Takılma devam et.

Tolkien+1

Evlenene kadar; anne, baba, kardeş,
Evlendikten sonra; eş ve çocuklarım hariç hiçbir akrabam önemli değil hayatımda.
Bayramda seyranda da aramıyorum. Hayırsız diyorlar umrum değil.
Annem ve babam yarın bir gün evleneceksin kimse gelmez, bir şey getirmez diyor. Allahım keşke diyorum. Sadece kocaya nikahı basayım. Diğer angaryalar gözümde büyüyor.
Bazen yakın olmam gereken, işimin düştüğü akrabalarım var misal dayım, onla da aram iyidir ama sürekli aramam. Akrabalara karşı mesafeliyim.
Ben sallamazdım bana enişte böyle dese.

1: Gün içinde ihtiyacın olan proteini alıyor musun? Alıyorsan eğer aç karnına kardiyo yapıp sonrasında IF'e devam ederken yaşayacağın katabolizma tolere edilir, bu hayatın olağan akışında da böyledir gün içinde zaten sürekli katabolizma yaşarsın, misal trafikte birine sinirlendiğinde de kortizol hormonu kana aminoasit verir, bunlar hep katabolizma. Bunlar büyük riskler olsaydı strese girdiğimiz her anın sonrasında protein almamız gerekirdi, aç karnına kardiyo yapmak da bir tür stres. Gün içinde düzeni bir beslenmen varsa bunlar korkulacak şeyler değil.

2: O da bir seçenek ama önceliklerini belirleme yolunda; bkz. madde 1.

Bonus: Burada kişisel deneyimler önemli. Ben aç karnına yaparım problem hissetmem bir başkası aç karnına yapar performans alamaz, bunu yaşayarak öğrenebilirsin. Bununla birlikte teknik olarak ve bilimsel manada antrenman öncesi yediğin yemeğin şekerini yükseltip seni psikolojik olarak iyi hissettirmesinden başka bir etkisi yok, zira ağırlık çalışırken kaslarında ATP üreten glikojen rezervlerine giren glikoz, bir gün öncesinde yediğin karbonhidrattan gelir, zira bir karbonhidratın sindirilmesi çok kısa sürse de onun glikojen olarak kaslara girmesi 24-48 saat arası bir süreçtir, yani sen aç karnına antrenman yapsan da aslında kasların glikozla dolu oluyor, enerji de buradan geliyor, önemli olan da bu.

Angelus üstad öncelikle cevabın için teşekkür ederim. Gün içinde yeterli protein alıyorum. Aç karnına cardio bende stres de yapmıyor. Fakat bir saati düşük, yarım saati yüksek yoğunluklu olmak üzere esaslı bir cardio yapacağım. Sonrasında açlığa devam etmek kas kaybı açısından sorun olmaz mı diyorsun kesin olarak yani?
Bonus cevabı da anladım, bende de sorun olmaz. Sağol yeniden

Bu şekilde bir rutin kas kaybına yol açmaz demiyorum, vücudunun hareket ettiği her an kaslardan kana aminoasit verilebiliyor, sen kardiyo yaptığında da bunun olma ihtimali var ama dediğim gibi günlük aldığın proteinler bunu tolere, edecektir temelde kas kaybı yaşamamış olacaksın.

Yani şöyle düşün: Vücutta en çok kaybı yaşanan aminoasitler alanin ve glutamindir, sen 3 birim alanin 5 birim glutamin kaybettiğinde sonrasında alacağın proteinlerdeki bu aminoasitler o kayıpların yerine geçecektir, bir kaybın olmayacaktır. Ha bu aminoasitleri kardiyodan 10 dakika sonra da alabilirsin 5 saat sonra da, 5 saat sonra aldın diye vücut daha çok kayıp yaşamaz ya da "çok geç geldi tamir etmiyorum bunları bana ne" demez, senin o proteinleri yerine koymanı bekler. Ha ama sürekli bu şekilde yapıp sonrasında yetersiz beslenirsen uzun vadede o sıkıntı çıkarır.

İçin daha da rahat edecekse ben kardiyo yaptıktan sonra hiç yemek yediğimi bilmem, IF yapsam da yapmasam da en az 2 saat beklerim, açlık ve egzersiz sırasında şahane hormonlar salınıyor kana, bir şeyler yiyip onları baskılamam.

Eyvallah. Oldukça aydınlatıcı oldu.

If yapmadan low carb ve cardio ile kısa sürede amacına ulaşabilirsin. If tabi ki ise yarar ancak 16 saatlik sürede günlük alman gereken makroları alamayabilirsin

Teşekkürler

lavanta kokusu yağı vb...,

Bunların hepsini aynı anda yapmanıza gerek yok. Size uygun gelenleri deneyebilirsiniz.

1) Lavantayı demleyin ve soğuduktan sonra bir sprey şişesine koyun. Yatmadan önce bununla yastığınızı fısfıslayın.

2) Lavanta yağını yatmadan önce burun deliklerinize ve şakaklarınıza sürün.

3) Papatya çayı, melissa çayı veya adlarında "relax", "sleep" gibi ifadeler geçen karışık bitki çaylarını yatmadan önce içebilirsiniz.

4) Uyumadan iki saat önce su içmeyin. Akşam 5'ten sonra hiçbir şekilde kahve ve yeşil çay içmeyin.

5) Blackout diye geçen perdelerden alın. O da olmazsa koyu renk, kalın bir perde de iş görür.

6) Kendinize yatmadan önce bir rutin oluşturun ve bu rutinin içinde kesinlikle teknolojik alet olmasın. Her akşam aynı saatte yatmaya çalışın ve yatmadan yarım saat öncesinde rutininizi başlatın. Rahatlatıcı esneme hareketleri yapmak, kitap okumak vb. gibi.

7) Son olarak Melatonina'yı araştırabilirsiniz.

Valerian root denilen kediotu diye bir şey var. Ben yaklaşık iki haftadır bu bitkinin tabletini kullanıyorum. Uyku getirmeye etkisi yok ama benim derin uyku süremi belirgin derecede arttırdı. Daha az uykuyla dinç kalıyorum. Sözlükte başlığında da belirtilmiş Zaten.

benim uykuya dalmak için uyguladığım yöntem aşağıdaki gibi. 4-7-8 saniye taktiği olarak geçiyor. 4 saniye nefes al, 7 saniye tut, 8 saniyede ver. resmen mucize benim için.

metro.co.uk

Jägermeister

Gelincik şurubu/şerbeti. Çok etkilidir.

Rezene Çayı.

Bence uykunun cok hafif olmasini engelleyecek bir sey yok. En azindan sagliginiza etkisi olmayan bir urun olamaz,oyle bir urunun bildiginiz bayiltma etkisi olmasi lazim.

Uyku getiren bir ton sey var ama. Papatya cayi vs...